-
İçerik sayısı
6 -
Katılım
-
Son ziyaret
-
Puan
3 [ Bağış Yap ]
İletiler : Serdar102
-
-
ATATÜRK DEVRİMLERİ
Devrim değişimdir, çağdaşlaşmadır, medenileşmedir
Devrim kültürdür, bilgidir, akıldır
Devrim olağanüstüdür, reddedilemez bir karakterdir
Devrim aklın ve mantığın kabul etmediğini ortadan kaldırandır.
* * * *
Devrim yapan milletler gelişmiştir, modernleşmiştir
Devrim yapmayan milletler akıl ve fikir yetisinden yoksundur
Onlar doğru ile yanlışı birbirinden ayıramamıştır
Dış güçlerin etkisiyle ya savaş halindedir ya da bölünmüştür, parçalanmıştır
* * * *
Bin yıllık, iki bin yıllık bir taş özelliğini kaybeder
Eski zamanlara göre, daha bir kırılgandır
Dünya görüşü olarak, yaşam kalitesi olarak
Gerçek olarak, yaşadığın yıllara yakın bir dünya görüşünü benimsemektir.
* * * *
Bu dünyanın güneşi ve ayı bellidir
Bu dünyanın gündüzü ve gecesi bellidir
Ben bu dünya yok olmadan, evren dağılmadan
Geleceğimizin ne olacağının peşindeyim.
* * * *
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Ben hiçbir zaman boşa nefes almadım
Ben bu dünyaya yalan dünya demedim
Dünya yalan olmadı, gerçek işte karşımda.SON
Yazan: Serdar Yıldırım
-
VATANSEVER OLMAK
Vatanına ihanet etmemek
Sana ekmek ve su veren
Eli ısırmamak
O ele saygı duymak
O elin sahibini
Özlemle hatırlamak.
* * * *
Sekiz yıl ailesinden uzak kalan
Savaşlarda yaralanan
Aç kalan, susuz kalan
Ülkesini işgal eden düşmanları
Sonunda bozguna uğratan
Dünyada emsal teşkil eden
Baskı altındaki milletleri ayaklandıran
O başardı, biz de başarırız dedirten
Büyük kurtarıcı, büyük devlet adamı
Mustafa Kemal Atatürk.
* * * *
İnsan olmanın nimetlerinden yararlanma
Akıl ve fikir yetilerini kullanma
Özgün düşünme yeteneğini kullanarak
Hiçbir baskı altında kalmadan
Atatürkçüyüm demelisin.
* * * *
Atatürkçü olmak bir erdemdir
Atatürkçü olmak bir fazilettir
Atatürkçü olmak hayatın anlamını kavramaktır
Atatürkçü olmak aydınlık yarınlara ulaşmaktır.SON
Yazan: Serdar Yıldırım
-
GÜZEL İNSANLAR
Bunlar güzel insanlar
Atatürkçülüğü savunuyorlar
Bunlar güzel insanlar
Biz Atatürkçüyüz diyorlar.
* * * *
Atatürk ilkeleri ve devrimleri ışığında
Çalışmalar yapıyorlar
Türkiye Cumhuriyeti'nin medeni milletler
Seviyesinin üstüne çıkması için, çaba sarf ediyorlar.
* * * *
Bu güzel insanları sevelim, onları koruyalım
O fikirlerin en büyük savunucusu olalım
Sessiz kalmakla olmaz, sesimizi yükseltelim
Atatürk, Atatürk, Atatürk diyelim.
* * * *
Osmanlıyı ingiliz yıktı, ingilize direnelim
İngilizle savaşıp yenen Atatürk'e şükredelim
Anadolu'da ingiliz taraftarı varsa
Bunları aramızdan söküp atalım.SON
Yazan: Serdar Yıldırım
-
BİR DAVET VAR
Gelin Atatürkçü olalım.
Özgürlük yolunda adım atalım.
Çevremize mutluluk saçalım.
İyinin iyisi biz olalım.
* * * *
Fikir ve düşünce bakımından
Yaşam ve yaşam biçimi bakımından
Hayatta yaratılan tarz bakımından
Dünya durdukça örnek olalım.
* * * *
Ben Atatürkçüyüm, başkası beni ilgilendirmez.
Atatürk ilkeleri ve devrimleri dışında
Fikirler beni etkilemez.
İlkelerinin savunucusu olalım.
* * * *
Hayatı birlikte sorgulayalım.
Gerçek olan nedir, bunu araştıralım.
Hayal ile gerçeği birbirinden ayıralım.
Atatürk hayatın gerçeği diyelim.
* * * *
Atatürk zaman saatini kurdu.
Anadolu'yu düşmanlardan kurtardı
Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu.
Atatürk dünyaya örnek oldu diyelim.SON
Yazan: Serdar Yıldırım
-
SERDAR YILDIRIM'IN HAYAT HİKAYESİ
1959 yılında İnegöl' de doğdum. İlk, orta ve lise 2’yi İnegöl' de okudum. Lise 1 e giderken okulda düzenlenen şiir yarışmasında ilk 10 a giremedim ama edebiyat dünyasına giriş yapmış oldum. Şiir yazmaya devam ettim. Yazarların şiirlerini inceledim. Kelime dağarcığım gelişsin diye sözlük ve imla kılavuzu kitaplarını okudum. 1975 yılında Bursa’ya taşındık. Lise 3 ü Bursa Atatürk Lisesi’nde okudum.
Liseden sonra, İstanbul Mühendislik Mimarlık Fakültesi’ni kazandım. 1978 yılı çok olaylar oluyordu. Evden gidersen, para göndermeyiz, dediler. 1980 yılı eylül ayında ben askerdeydim.
Askerden geldikten sonra Bursa'ya bağlı Demirtaş Kasabası yolunda Yeyma Çiftliği vardı. Ben orada tek tekerlekli el arabasıyla kütük taşırdım. Daha sonra bir yılı aşkın bir süre iş aradım ve 1982 yılı mart ayında kırtasiye dükkanı açtım.Aradan bir yıl geçmişti. Bir gün dükkanıma mal almak için, Dünya Dağıtım'a gitmiştim. Dünya Dağıtım'ın üst katı çeşitli kırtasiye malzemeleriyle doluydu. Buradan kutuyla silgiler, kalemler, boyalar aldım. Daha sonra alt kattaki kitap bölümüne indim. Sağa bakındım, sola bakındım, her yer kitap doluydu. Yeni taşındığım dükkanda hangi kitapların satışı daha uygun olur diye düşünüyor ve bir türlü karar veremiyordum. Dünya Dağıtım'ın dört ortağı vardı. Bu ortaklardan birisi, üstü kitaplarla dolu bir masanın yanındaki sandalyede oturuyordu. Ben yanından geçerken: Serdar, biraz gelir misin? dedi. Ben yanına gidince ayağa kalktı ve masanın üstünden bir takım kitaplar seçmeye başladı. Daha sonra bana verdiği dört kitap şunlardı:
Linç ( Roman ) Kerim Korcan
Başlayan Kavga ( Roman ) Hasan Kıyafet
Radar ( Hikaye ) Hasan Kıyafet
Köydeki Keklikler ( Hikaye ) Nusret Ertürk
O adam, şu unutulmaz sözleri de söyledi:
" Bak Serdar, bu kitapları sana parasız veriyorum. Bunlarda yazılanları iyice oku, öğren. Hem sana hem de başkalarına çok faydası olacaktır. "
Ben Linç romanını yıllar içinde dokuz kere okudum. Diğerlerini dörder kere okudum.
Çocukluğumda bizim evin oldukça büyük bahçesinde tek katlı bir evimiz daha vardı. Bu evin bir odası ve yanında odunluk vardı. O odadaki dolabın içinde tahtadan bir sandık vardı. Bu sandıkta çocuklar için, eskiden kalmış hikaye ve masal kitapları bulunuyordu. Bazılarının isimlerini hatırlıyorum. Para Buldum Yaşasın, Sinema Dağıldı, Akkavak Kızı. Ayrıca Pedagoji kitabı vardı. Ben o pedagoji kitabını sekiz yaşımdan on altı yaşıma, biz Bursa'ya taşınana kadar, pek çok defa okudum.1984 yılında kendimi anlattığım Simitçi Çocuk isimli ilk hikayemi yazdım. Daha sonraki 4 yıl sadece şiir yazdım. Aslında hikaye yazmak istiyordum ama pek çok defa denememe karşın, bu mümkün olmadı. Önünde kağıt, elinde kalem 1 saat, 2 saat öylece beklemek ve hiç bir şey yazamamak korkunç zordur. 1988 yılında gerçek anlamda hikayeler ve masallar yazmaya başladım. O yıl ağustos ayında Korkak Tavşan' ı yazdım. Sonra Ot Yiyen Kaplan, Zavallı Çoban, Keloğlan İle Nasreddin Hoca.
1994 yılında içinde 8 hikayemin olduğu bir hikaye kitabından 5.000 tane bastırmıştım. 1995 yılında yine içinde 8 hikayemin olduğu bir hikaye kitabından 2.000 tane bastırmıştım. Aynı yıl 10 'luk bir seriden 10.000 tane bastırmıştım. Bu kitaplardan şimdi elimde 100 tane kaldı. İnanın bana hiç para dönmedi.
1994-95-96 yıllarında İstanbul'a gittim. Yayınevleriyle konuştum. Hikayelerimi okudular. Çok beğenenler çıktı. Masraf neyse karşılarım, dedim. Yayınevleri hikayeleri kaderine terk etti. İstanbul Cağaloğlu'ndaki bir yayınevi sahibi, hikayelerimi okuyup, çok beğendi ve bunları sen mi yazdın, diye sordu.
Evet, ben yazdım, deyince, senin adın ne, diye sordu. Ben de, benim adım Serdar Yıldırım, dedim.
Yayınevi sahibi, Türk'sün değil mi? deyince, ben de, evet Türk'üm, dedim.
Adın George veya Mark olsaydı, İngiliz veya Fransız olsaydın, ben bu hikayeleri basardım. Adın Serdar Yıldırım ve ne yazık ki Türk'sün. Ben bu hikayeleri basmam, arkadaş, dedi ve hikayelerimi bana geri verdi.1997 yılında Ayla ile evlendim. İki yıl sonra oğlum Serkan dünyaya geldi. Radyo Press'te 1.5 yıl ve Radyo Sözde 4 ay Mini Mini Büyüklere isimli çocuk programını hazırlayıp sundum. Söz Gazetesi'nde çocuk sayfası hazırladım. Cumartesi ve pazar sabahları 9-11 arası program yapardım. Radyo Söz'e giriş için sözleşme yaparken, istenen ücret bölümünü boş bırakmıştım. Paraya benim de ihtiyacım vardı ama bu işten para kazanmak istemiyordum. Radyonun sahibi Şükrü Bey, nasıl para istemez, böyle insanlar kaldı mı ya dünyada? diye bağırmış. Ertesi gün benimle tanıştı. Para istememişsin, dedi. Ne yapayım, ben böyleyim, dedim. Radyo Press'te de para almazdım, deyince cumartesi sabahı gel başla, dedi.
14 Haziran 2006 tarihinde İnternet'te hikaye, masal ve şiirlerim okunmaya başladı.
Atatürk Şiirleri - Serdar Yıldırım
Forum Tüm Paylaşımlarım
tarihinde gönderildi
BEN MUSTAFA KEMAL'İN ASKERİYİM
Bundan kısa bir zaman önce
Marmara kıyısındaki bir villada
Sosyetenin katıldığı bir davete
Mutlaka bekleniyorsun diyerek çağırılmıştım.
* * * * *
Davete birkaç dakika geç geldim
Benden sonra gelen çok oldu
Serdar Yıldırım gelmiş dediler
Davetliler bunu alkışlarla karşıladı.
* * * * *
Yemekler yendi, içkiler içildi
Ayran içen davetli çoğunluktaydı
Hayalle gerçek birbirine karıştı
Gerçek sanılan hayal odak noktasıydı.
* * * * *
Çeşitli konular tartışıldı, geçti
Atatürkçülük denildi, Türkçülük denildi
Adem ile Havva Türk'tür denildi
Bu fikre karşı çıkan olmadı.
* * * * *
İnsanoğlu Türk olarak yaratıldı
İnsanlığın başlangıcı Türk'e dayanır
Türklüğü kabul etmeyenler de Türk'tür
Onların damarında az da olsa Türk kanı dolaşır.
* * * * *
Türk en yücedir, en güçlüdür
Türk'ün adı evrenseldir
Dünya tarihi Türk'le başlar
Türk'ün olmadığı yerde tarih olmaz.
Yazan: Serdar Yıldırım
--------------------------------------------------
SONSUZLUK ÖZLEMİ
Ağaçta kırık bir dal
Denizde insansız bir sal
Düştüğün gereksiz bir hal
Ben demezsen olduğun yerde kal.
* * * *
Ben her zaman ben derim
İnandığım yolda giderim
Gündüze ayak izimi bırakırım
Gece gölgemi takip ederim.
* * * *
Ben istersem yırtarım karanlığı
Yanlışı doğruya çeviririm
Doğru gözümün önündeyken
Mum ışığında önder aramam.
* * * *
Ben istersem yırtarım gökyüzünü
Gezegenleri üst üste dizerim
Her gezegene adını yazarım
Uzayı, Mustafa Kemal Atatürk ile aydınlatırım.
* * * *
Ben istersem yırtarım denizleri
Dalgalara son veririm
Dünya denizlerinde bulunan her damla suya
Mustafa Kemal Atatürk yazarım.
* * * *
Önder benim için, birdir
Mustafa Kemal Atatürk'tür
Fikir ve düşünce bakımından
İnsanlığın zirvesindedir.
SON
Yazan: Serdar Yıldırım
----------------------------------------------------
ATATÜRK ZİRVEDE YALNIZ
Yüz yıldır
Zirvedeki yerinde yalnız
Yüz yıldır
Ulaşılması imkansız
Yüz yıldır
Zirvede bekliyor, birisini
O birisi otuz yıldır
Zirveye çıkmak istiyor
O birisi otuz yıldır
İnsanlıktan uzak
O birisi özlem dolu
Umutla, zirve yolunda
Sarp ve yalçın kayalıklar
Geçit vermiyor
Zirvedeki tek başına
Yanına gidilemiyor.
* * * *
Zirveye ulaşmayı
Hayallerine bile sığdıramayanlar
Yamaçlardan zirveye bakarak
Zirvede kimse yok diyorlar.
Ben diyorum ki,
Hayır, zirve dolu
Orada Mustafa Kemal Atatürk var
O'nu sevmelisin, saygı duymalısın
Yaşamını O'na borçlusun.
* * * *
Kötü mü etti düşmanlarla savaşmakla
Kötü mü etti Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmakla
Kötü mü etti tarihe ismini
Altın harflerle yazdırmakla.
* * * *
Sen bu tarih olayında nerelerdesin?
Çözülemez bir bilmecesin
Yabancılar bile kabul ederken
Gerçekleri kabul etmeyensin.
Atatürk benim önderim
Liderim demeyensin
Atatürk'ün mirasını yiyenlerdensin.
* * * *
Atatürk hakkında araştırma yap
Gerçekleri kabul et
Atatürkçü ol
Atatürkçüysen
Daha fazla Atatürkçü ol
* * * *
Benim çıkmaya çalıştığım zirve yolunda
Beni geride bırakacağına inandıklarımdansın
Milyonlarca yıl sürecek hayat yolunda
Atatürk'ün en büyük savunucusu olacaklardansın.
SON
Yazan: Serdar Yıldırım
----------------------------------------
EVRENİN OLUŞMASI
Evren, bir milyar yılda bir kere
Değişime uğrar
Her değişim yeni evrenleri
Gün yüzüne çıkarır.
* * * *
Bu oluşum süregelir
Değişim gerçekleşir
Trilyonlarca yıldır
Yüz milyarlarca evren oluşur.
* * * *
Dünya dışı yaşam formları
Bizi ziyarete gelir
Bunlar bizim
Gelecekteki torunlarımızdır.
* * * *
Bu uzaylılara
Neden dünyayı terk ettiniz
Diye sorulduğunda:
O zamanın yöneticileri,
Dünyayı yaşanmaz hale getirdi, demiştir.
* * * *
Geride kalanlar, mağaralara döndü
İnsan neslinin devamı için, ömür törpüledi
Aradan yüzyıllar geçti
Piramitler, zigguratlar yapıldı
Gelecek nesillere anı bırakıldı.
SON
Yazan: Serdar Yıldırım